Neden bazı kadınların bedenleri bu şekilde bir
tepki vermektedir?” “Bu duruma ne neden olmaktadır?” İşte bu soruların yanıtı;
cinselliğe ilişkin bedenden ve zihinden gelen birçok sağlıksız mesajın pubik kas
grubu tarafından alınıp refleks kasılmalarla sonuçlanmasında gizlidir. Bu mesajlar
kadından kadına değişiklik gösterdiğinden dolayı tedavi sürecinde dikkate
alınmalıdır.
Vajinismus farklı kombinasyonlar şeklinde ortaya çıkabilir. Vajinismus
ile ilgili geniş çaplı araştırmamız bu karmaşık durumu oluşturabilecek faktörleri
belirlememize olanak vermiştir. Bazıları kolayca gözlenebilen sebeplerken
bazıları ise derinlere yerleşmiş ve gün yüzüne çıkarabilmek için detaylı bir çalışma
yapılmasına ihtiyaç duymaktadır. Her kadının kendi vajinismusu için ona özel bir
kombinasyonu vardır. Vajinismusa neden olan psikolojik etkenleri kısaca şöyle
sıralayabiliriz:
Birçok kadın kendi cinsel organının yapısı ve yeri hakkında yeterli bilgiye
sahip değildir. Sık rastlanan endişeler vajinanın nerede olduğunun bilinmemesinden
kaynaklanır; “Vajina sonsuzdur!”, “Tüm vücut boyunca vajina devam eder!”,
“Vajina içinde bir şeyler kaybolabilir!”, “Benim vajina deliğim yok!”, “Eşim
ya yanlış deliğe girmeye çalışırsa!”, “Cinsel birleşmenin nasıl bir şey olduğunu
bilmiyorum!”, “Cinsel ilişkiye girersem vücudum parçalanabilir!”, “Penis
vajinama girerse orada sıkışıp kalır ve hastanede doktorlar levye ile ayırmak
zorunda kalabilir!”, “Cinsel ilişkiye girersem çok kanamam olur ve hastaneye
zor yetiştirirler!”, “Vajina sterildir ve içine kirli hiçbir şey giremez!”, “Benim
vajinam asla bir erkeğin penisi için uygun değil!”, “Vajinam açık bir yara
gibidir!”, “Cinsel ilişkiye girmek vajinamda yaralanmaya yol açabilir!”,
“Kana bakmaya dayanamıyorum! vb. hatalı ve yanlış düşünceler kadınlarda
vajinismusa yol açabiliyor.
Vajinismuslu kadınlar için cinsel birleşme her zaman ağrıyı çağrıştırır.
Bu ağrı, ilk deneyimde yaşadığı gibi gerçek bir ağrı olabileceği gibi daha önce
yaşamadığı hayali bir ağrı algısı da olabilir. Bu algı, sempatik sinir sistemine
gönderdiği sinyallerle koruma mekanizması olarak aşk kaslarının kasılmasına sebep
olur. Yapısal olarak bu kasılma vajinanın çapını daraltarak cinsel birleşmenin ağrılı
olmasına ve dolayısıyla da vajinismusa neden olabilir. İstenmeyen bir cinsel durum
kendini kötü ya da zorlanmış hissetmeye, çaresizliğe, kendini koruma dürtüsüne
ve dolayısıyla vajinismusa sebep olabilir.
Çocukluğundan itibaren kızlık zarını özenle koruması öğretilmiş bir kadın, evlendiği zaman bile, bilinçdışı olarak, sahip olduğu bu değerli şeyi kaybetmek istemeyebilir.
Çünkü kızlık zarının korunması fikrinin yaşattığı ve şartlandırdığı gerginlik içinde olan bu kadınlar için cinsel ilişki; saflığın,masumiyetin ve temizliğin kaybedilmesidir.
Ergenlik ve daha sonra devam eden süreçte kız çocuklarına anneleri bizim toplumumuzda hep aynı şeyi öğütler:
“Evleneceğin güne kadar erkeklere dikkat et, erkeklerden uzak dur, kendini koru.” “Erkekler sana zarar verir.” “Cinsellikle aranda hep mesafe olsun.” Sonra bunları yapmayanların başına
gelen korkunç hikâye ve örnekleri bize anlatarak inandırıcılıklarını daha da arttırır.
Vajinismuslu kadınlarda penisin vajinaya giremeyecek kadar büyük olduğu inancı, cinsel birleşmenin çok zor olacağı, çok acı vereceği,
büyük oranda kanamaya ve hatta ölüme yol açabileceği düşüncesi oldukça yaygındır. Hatta bir kısım danışan, sadece kendilerinin başka kadınlardan f
arklı olarak, küçük bir vajinaya sahip olduğuna inanır. Mastürbasyonu ve kadının kendi bedenini tanımasını engelleyen, cinsel duyguların ifadesini ayıp sayan,
cinselliğin erkeğin istediği ve kadınların zorla katlanması gerektiğini telkin eden cinsel tabular ve hurafeler vajinismusun gelişiminde önemli bir yer tutar.
Mit kelimesinin sözlük karşılığı; efsane, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dolaşarak yayılan, çoğu zaman kaynağı gerçek olmayan kavramlardır.
Eşinin ve kızlarının cinsellikle ilgilenmemesini, konuşmamasını ve yüksek ahlaki bir düzey tutturmasını isteyen, cinsel ahlak saplantılı bir baba ve onun bu isteklerini tartışmasız yerine getirmek zorunda kalan ve kızlarını babanın isteklerine uymaya zorlayan bir anneye sahip olan vajinismuslu kadınlarda
olumsuz dinsel ve ahlaki şartlanma sıkça görülür. Yani anne ve baba çocuklarının kaldıramayacağı düzeyde ve ağırlıkta dinsel bilgiler verdiklerinden, normalden daha yüksek dinsel uygulama beklerler. Bu da ileride cinsel ilişkilerinde sorumluluk alamayan, cinselliği bir sıkıntı kaynağı olarak gören ve cinsellikten uzaklığı saygınlık olarak algılayan, dinsel ve ahlaki değerler arasında gidip gelen, cinsel
ilgi ve ilişkilerin hepsinden suçluluk ve utanç duyan bir kadın rolünün gelişmesine yol açabilir.
Bizim kültürümüzde aile içinde cinsellik çok fazla konuşulmaz. Cinsel çağrışımlarda bulunan sahnelerin televizyonda çıkması durumunda hemen kanal değiştirilir veya kapatılır. Kendi cinsel yaşamları tatmin edici olmayan annenin ve babanın birbirlerine çocuklarının yanında dokunmaktan kaçındığı ve sevgilerini
yeterince ifade etmedikleri, sıklıkla cinselliği değersizleştirdikleri ve aşağıladıkları gözlenmiştir. Ayıp, yasak, günah kavramlarının yoğun olduğu ailelerde yetişmiş, cinsellikten uzak ve cinsellik karşıtı kimlikleri olan vajinismuslu kadınlar; evliliğin gerektirdiği yakınlığı göstermezler ve cinsel yaşamla yüz yüze geldiklerinde kriz yaşarlar.
Şiddet uygulayan, anneyi cinsel bir obje olarak görüp sürekli cinsel ilişki için zorlayan babaları olan vajinismuslu kadınlarda, aynı zamanda cinsel kimlik karmaşası gözlenebilir. Çünkü kocasından dayak yiyen ya da kızını baba dayağından koruyamayan anne, zayıf bir kadın modeli oluşturur. Vajinismuslu kadınlarda bilinçdışı olarak baba yerine konulan kocanın şiddet uygulayan ve cinsel
ilişkiye zorlayan bir kişi olarak algılanması, kendisini annenin yerine koyarak var olmak ve erkek egemen bir topluma başkaldırmak için cinsel ilişkiyi reddetmesi oldukça sık görülen bir durumdur.
Vajinismuslu kadınların genellikle antisosyal ve takıntılı, kişilik yapısındaki baskıcı ve otoriter bir babaya sahip olduğunu, babanın otorite figürü olduğu bir evde büyüdüklerini ve sürekli fiziksel-sözel şiddet gördükleri saptanmıştır. Ayrıca vajinismuslu kadınların çocukluk hatıralarında anneye sevgi göstermeyen, onu cinsel bir obje olarak görüp, sürekli cinsel ilişki için zorlayan, otorite saplantısı olan, baskın olmak için ceza uygulayan, alkolik, psikopat ve şiddet uygulayan bir baba tarifi de dikkat çekmiştir.
Vajinismuslu kadınların eşlerinin, cinsel deneyimleri az veya evlilik
öncesi başka kadınlarla cinsel deneyimi oldukça sınırlı, pasif, bağımlı, aşırı
düşünceli, cinsel anlamda girişken olmayan, kolay vazgeçen ve eşleriyle bilinçdışı
bir anlaşma içinde cinsel birleşmeden kaçınan kişiler olduğu
araştırmalarda belirtilmektedir. Çünkü vajinismuslu bir kadını seçen
erkekle,pasif, bağımlı bir eş seçen kadının oluşturduğu ikilide eşlerin her biri diğerindeki saldırganlıktan korkar ve cinsel birleşmeden kaçınılır ve birleşme sürekli ertelenir.
Yani bir kaçınma ve erteleme durumu başlar.
Vajinismuslu kadınlarda belli oranda cinsel şiddet, tecavüz, ensest
deneyimi veya tacize maruz kalma öyküsü saptanmıştır. Ayrıca birçok kadın
geçmişlerindeki cinsel şiddetin vajinismusa neden olduğunun da farkındadır.
Vajinismuslu kadınlar genellikle kendi cinsel organlarına bakamazlar, dokunamazlar. Utanç, iğrenme ve hoşlanmama duygularını taşırlar. Bu duyguları ve yanlış bilgileri de cinselliği kötü bir şey olarak algılayan annelerini modelleyerek öğrenmiş olabilirler.
Bu durumda bilinç dışı olarak cinsel birleşmeden kaçınma davranışı ortaya çıkabilir. Eşler arasındaki güncel sorunlar anlaşmazlıklar, çatışmalar,
uyuşmazlıklar başta vajinismus olmak üzere birçok cinsel sorunun ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bu durumda bilinç dışı olarak cinsel birleşmeden kaçınma davranışı ortaya çıkabilir. Eşler arasındaki güncel sorunlar anlaşmazlıklar, çatışmalar,
uyuşmazlıklar başta vajinismus olmak üzere birçok cinsel sorunun ortaya çıkmasına neden olabilir.
Vajinismuslu kadınlarda gebelik korkusu sıklıkla cinsel birleşme
korkusu gibi bebeğin vajinadan geçerken kendilerine zarar vereceği inancına
dayanmaktadır. Doğum yapmaktan korkan kadın cinsel ilişki sırasında hamile
kalma korkusu nedeni ile istem dışı kasılabilir.
Çocukların sağlıklı bir şekilde hayat ile mücadele etmesini zorluklara göğüs germesini, korkularıyla baş edebilmesini engelleyen bir faktör olarak karşımıza çıkar.
Özellikle vücudu ve onun işlevlerini keşfetmede, acının hayatın engellenemez bir parçası olduğunun, çözüm için gerekli olabilecek anlaşmazlıkların çözülmesi için
gösterilecek çabaların öğrenilmesinde, kendini anlama yetisinin gelişmesinde, yapılan yanlışlardan ders çıkarma konusunda ve son olarak sınırların belirlenmesinde,
sorumlulukların öğrenilmesinde eksiklikler ortaya çıkar.
Vajinismusa çok nadiren tıbbi nedenler yol açabilir.Bu yüzden tedavi öncesi mutlaka jinekolojik muayene ile tıbbi bir neden olmadığı netleştirilmelidir.