Bizim ülkemizde her genç kız ilk gece başına geleceklere dair negatif bir hipnoz haliyle büyümektedir.
İlk gece korkusu, bizim toplumumuzun yarattığı negatif hipnoz haline en güzel örnektir.
Küçük yaşlarımızdan itibaren sürekli olarak ilk cinsel ilişkide başımıza bir şey geleceği,
canımızın yanacağı, çok kanayacağımız, parçalanacağımız, hastanelik olacağımız, kilitleneceğimize dair bir sürü hikaye ile büyürüz.
Ve özellikle 0-7 yaşta tamamen açık olan bilinçaltımızda; ilk cinsel ilişki=tehlike olarak kodlanır.
Vajinismus, bilinçaltının en temel korunma tepkisi olan korku duygusunun dışavurumudur.
Daha önce hiç karşılaşmadığımız, bir anımız ya da travmamızın olmadığı hayali bir durumdan korkarız.
Korkunun temelinde de daha çok küçük yaşlarda, ya çocukların yanında yapılan cinsel içerikli konuşmaları,
ya da çocukları cinsellikle ilgili uyarmak için kurulan yanlış cümleler vardır. Hatta annemizin cinsellikle ilgili sözsüz bir bakışı bile bilinçaltımıza kaydedilir.
Acı vereceğinden korkulan şey, cinsel ilişkinin yapacağı etki olduğundan bilinçaltı vajinayı koruyacak acil bir çare üretir.
Bu da, girişi engellemek için hemen vajina etrafındaki kasları kasmaktır.
İlgili kasları öyle güçlü kasar ki erkek ne kadar zorlasa da vajina girişini aşamaz. Eğer ilk denemede bu engel aşılamadıysa bir daha kolay kolay aşılamayacaktır.
Çünkü bilinçaltı bulduğu çözümün işe yaradığını görünce artık her ilişki denemesinde bir öncekinden daha güçlü kasacaktır.
Vajinusmus, tehlikeye dair duyulan korku durumunun yol açtığı fiziksel bir tepkidir, cinsel ilişkiyle ilgili yanlış zihinsel algının olumsuz bir sonucudur.
Vajinismusta bir hayalden korkarız.
Bilinçdışı zihin, parayla çalışan müzik kutularına benzer. Bu müzik kutusu davranışsal programlarla doludur ve her biri çevresel bir sinyal aldıklarında ortaya çıkmaya ve düğmeye basmaya hazırlardır.
Eğer müzik kutusundaki şarkılardan herhangi birini beğenmezseniz, bağırıp çağırmanız kutunun içindeki listenin yeniden programlanmasını sağlar mı?
Aynı şekilde, irademiz ne kadar bağırıp çağırsa da ya da tatlı sözler kullansa da bilinçdışı zihnimizde programlı olan davranışsal kayıtları değiştiremez.
Bilinçdışına savaş açmak, müzik listesini değiştireceğine inanarak müzik kutusunu yumruklamak kadar anlamsızdır.
Bu yüzden vajinismuslu bir kadın her cinsel ilişki denemesine ‘ bu kez yapacağım’ diye başlar ama sonuç hiç değişmez.
Yıllar boyunca aynı yönde alınan her telkin bilinçaltındaki benzer inancı güçlendirir. Her yeni telkin en alttan itibaren kendinden önceki her telkini güçlendirici etki yaratır.
Yani ilk alınan telkin zaman içinde en güçlü telkin haline döner. Vajinismuslu bir kadında her cinsel ilişki teşebbüsü bu nedenle bir öncekinde daha güçlü tepki doğurur.
Ya da daha öncekinden daha hafif güçte bir telkin şiddetli telkin kadar güçlü tepki yaratır. Ve bilinçli akıl, irade devre dışıdır. Hiç bir bilinçli çalışma bu gücü kolay kolay yıkamaz.
Davranışlarımızın büyük bir bölümü otomatik ve bilinçdışıdır..Kişi kendini herhangi bir durumda bulduğunda zihni,neler olduğunu,nasıl tepki verildiğini,sonucun ne olduğunu ve
duruma ait benzer öğeleri tanımlayarak kaydeder.Gelecekte kişi yeni bir durumla karşılaştığında yeni durumun önceki durumlarla benzer öğeler taşıyıp taşımadığını araştırır.
Sonra kişinin zihni, önceki durumlarla yeni durum arasında olabilecek en iyi eşleştirmeyi yapar. Kişinin yeni duruma vereceği tepki için önceki durumlardan en çok benzerlik taşıyanı temel alınır.
Zihnimizin bu işleyiş şekli,aynı şeylerle tekrar tekrar karşılaşıldığında kişiyi ne yapması gerektiği konusunda yeniden düşünmekten kurtarır.
Bu yüzden her sabah uyandığımızda elimizi yüzümüzü nasıl yıkayacağımızı, nasıl giyineceğimizi,anahtarlarımızın ne işe yaradığını vs..düşünmeyiz.
Bilinçaltında kabul edilen fikrin kendini gerçekleştirme eğilimi vardır. Beyin ve sinir sistemi sadece zihinsel görüntülere tepki verir. Bu zihinsel görüntünün nereden geldiğinin bir önemi yoktur.
Bu zihinsel resim bilinçaltı için asıl plan olur ve bu planı gerçekleştirmek için çalışmaya başlar. Korktuğumuz şeyin başımıza gelmesi, sakınan göze çöp batması, birine kırk kere deli dersen
deli olmasının sebebi budur. Bu yüzden vajinismusa ‘ kendini gerçekleştiren kehanet’ de denir. Beklenti, vajinismusun gerçekleşmesine neden olur.
Vajinismus tedavisi, bu bizim farkında olmadan edindiğimiz bilinçaltı olumsuz kayıtların değişimini gerektirir. Vajinismus tedavisi bu yüzden bir süreç gerektirir, bir iki günde tedavi edilebilecek bir durum değildir.