Evlenirken her çiftin cinsellikle ilgili beklenti ve hayalleri olur, vajinismus sorunu ortaya çıktığında bunlar ilk geceden yıkılır ve balayları kâbusa dönüşebilir.
Vajinismus; kadın bedeninin penis-vajina birlikteliğini içeren cinselliği reddedişidir.
Çiftler vajinismus sorunu ile karşılaşınca önce büyük
bir üzüntü ve çaresizlik yaşamakta ve bu sorunu en yakın çevrelerinden bile
saklamaktadırlar. Başlangıçta sorun genellikle ya görmezden gelinmekte ya
da kendiliğinden düzeleceği düşünülerek bir cinsel terapiste başvurma kararı
sürekli ertelenmektedir.
Cinsel terapiye başvurma kararı verildiğinde ise, sihirli bir
değneğin kendilerine dokunmasını ve hayatlarına sorunsuz olarak devam etmeyi
arzu etmektedirler. Bu nedenle de hızlı ve mucize tedavilerde umut aramaktadır.
Bunlar kızlık zarının ameliyatla aldırılması, anestezi altında cinsellik yaşamak,
botoks uygulamaları ya da tek seanslık tedavi yöntemleri olabilmektedir. Bu
yöntemler çiftin hem paralarının hem enerjilerinin hem de umutlarının tükenmesine
neden olabilmektedir. Çünkü deneyip de başarısızlıkla sonuçlanan her tedavi
girişimi çifti dipsiz bir kuyuya doğru sürükleyebilir, umutlarını kırabilir ve
daha sonraki tedavi girişimlerini de güçleştirebilir.
Sorunların devam ediyor olması çiftin daha çok yıpranmasına ve cinselliği daha kötü algılanmalarına
neden olabilir. Çiftler, bir süre sonra bunun bir kader olduğunu kabul etmeye
başlayabilir, cinsellikten uzaklaşabilir veya cinselliğe küsebilirler. Hatta bir
evliliği tamamlayamamayı kişisel başarısızlık olarak algılayan çiftler, penis-vajina
birlikteliğini içermeyen yalan bir cinsel hayat yaşamaya başlayabilirler.
Zamanla cinsel birleşme denemeleri giderek seyrelebilir veya “sürtünme” ile boşalma
alışkanlığı geliştirebilirler. Son aşamada iç dünyalarında fırtınalar kopmaya
başlayan çiftler; birbirlerinden gün geçtikçe uzaklaşabilirler, çocuk sahibi olmalarına
yönelik çevrelerinden gelen baskılarla yanlış üstüne yanlışa sürüklenebilirler.
Çocuk sahibi olmak için aşılama ya da tüp bebek yöntemine yönelebilirler. Hatta
çiftler çoğu zaman vajinismustan değil çocuk sahibi olamamaktan şikâyetçi
olabiliyor. Aslında emek veya çaba harcamaktan kaçınan çiftler kendilerini daha
yoğun bir mücadelenin içerisinde bulurlar ve bu süreç, onların tüm güzellikleriyle
birbirlerini yaşamalarına engel olur. Artık onlar için amaç evliliğin başında olduğu
gibi mutlu olmak değil; utanç, kızgınlık, umutsuzluk duyguları ile kurdukları yalan
dünyalarına sığınmak ve gizlenmektir. Ancak bazı çiftler daha baştan boşanmayı
tercih edebiliyor yani vajinismus yuvaları yıkabiliyor.
Vajinismus sadece kadına ait bir sorun değildir; çifte aittir. Evliliğin ilk yıllarında erkekler iyi niyetli bir hata yaparlar. Eşleri üzülmesin, kırılmasın diye tedavi için eşlerini zorlamak istemezler, "sen ne zaman kendini hazır hissedersen tedavi ol" derler. Fakat unutulmamalıdır ki sorunu bir an önce çözme çabası içinde olmak eşlerini de motive edecektir. Çünkü vajinismus bir erteleme-kaçınma hastalığıdır... Evlilik süresi uzadıkça daha çok kadınlar üzerinde etki yaratıyor olsa da uzun vadede erkekler de durumdan olumsuz etkilenir. Özellikle vajinismusla geçen uzun evlilik süreleri, erkeklerde de artık umutsuzluk, çaresizlik, "acaba eşim beni sevmiyor mu?", "biz hiç düzelemeyeceğiz" gibi düşüncelere neden olur. Eşlerini çok seven bu erkekler “böyle yaşayalım gitsin” düşüncesini benimserler. Bir süre sonra erkeklerde de cinsel işlev bozuklukları başlar. Özellikle vajinismus tedavisi sonrası ilk ilişki denemesinde erkeklerin cinsel problemler yaşamaları çok sık görülen bir durumdur.
Sebebi ne olursa vajinismusun tedavisi mümkündür. Cinsel hayatın
penis-vajina birlikteliğini içermemesi, sağlıklı olmaması kişinin ruh sağlığını
bozabilir, günlük hayatını ve tüm ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Aldatma,
duygusal ve fiziksel şiddet, saygısız davranışlar, duygusal tatminde azalma,
herkesin rahatça girdiği cinsel ilişkiye “Biz nasıl giremiyoruz?” veya “Neden
biz?” şeklindeki suçluluk, eksiklik hissi, utanç duyma, kendinden nefret
etme, hayal kırıklığı, bunaltı, sıkıntı, umutsuzluk, çaresizlik, gibi durumlar
da vajinismustan kaynaklanabilir. Bunalım ve sıkıntıya düşen çift kendilerine
ve birbirlerine güvenlerini yitirebilir.
Bu nedenle vajinismus tedavisindeki en önemli faktör çiftin kendilerine, cinsel terapistlerine ve uygulanan tedavi
yöntemlerine karşı hissettikleri güvendir. Çünkü mutluluğu yakalamak çok
zor değildir, mutluluk, tedavi kararının sağlıklı alınmasına ve başvurulacak cinsel
terapistin doğru seçimine bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, vajinismusun %100
tedavisi vardır ve cinsel terapidir, başlangıçta zor gibi görünen yol, içine
girildiğinde en kolay ve en keyif veren yol olabilmektedir.
Vajinismusu yenen hastalarımızın başarı hikayelerini okuyun. Vajinismusu siz de yenebilirsiniz.
Sayfaya gitVajinismus %100 tedavisi olan, tedavi süresi kısa, kesin ve kalıcı çözümü olan bir durumdur.
Sayfaya git