Vajinismustan Kurtulan Hastalarımızın Paylaşımları

Vajinismustan kurtulan hastalarımız nasıl kurtulduklarını ve neler yaşadıklarını anlatıyorlar.

Rumuz: Azerbaycan


Sahte Kanlı Çarşaf Hazırladık


Merhaba, ben Azerbaycan‘ dan yazıyorum. Herkesin bir vajinismus hikayesi vardır ya benim hikayem de 19 yaşında başladı, eşimle sırılsıklam aşık olduktan sonra çabucak evlenmeye karar verdik. Her şey o kadar güzel ve rüya gibiydi ki ta ki o güne kadar…Gerdek gecemde küçük gelinin kabuslu günleri başladı…ilk gecemin suçlusu ise benden çabucak kanlı çarşafı bekleyen teyzelerdi. Hiç unutmam gecenin üçüne kadar inatla beklediler ama sonuç malum…Kanlı çarşafı duyduğum anda kendimi kaybetmiş idim ve esimi itmeye başlamıştım. Oysaki nasıl güzel hayal etmiştik her şeyi….

1 hafta boyunca regl bahanesiyle erteledik bu meşhur kanlı çarşafı sonunda bakışlardan rahatsız olunca esimle birlikte sahte kanlı çarşaf hazırlayınca konunun da kapandığını sanmıştık. Daha sonra rahat kafayla deneriz yaparız dedik ve bu denemeler bir yıl sürdü.. Bir yıl boyunca ne yaşadığımı hiç bir zaman unutamam. Her gün ağlama, her gün cinnet geçirme, insanlardan kaçma, odalara saklanış ve intihara teşebbüs. Bu bir yıl karamsar hayatımda tek şanslı tarafım vardı o da bu bir yıl boyunca hiç yalnız bırakmayan eşimdi. Konu komşu çocuk için doktora gidin baskısı yapmaya başladığında ise felaket daha da büyümüştü. Bizim buralar küçücük bir yer ve eğer duyulursa sonumuz boşanmaydı.

Sonunda iki kişilik sırrımızı kaynanama açmaya karar verdik, kendisi tam bir melek… Şaşırmasına ve paniğe uğramasına rağmen bu sırrımızı aramızda halletmemize dair söz verdi bana. Bizi tanımayan doktora kızlık zarımı aldırmaya gittiğimizde de benim bu vajinismus pik noktaya çıktı. Doktorun beni küçümsemesiyle yıkılmıştı o an her şey… En kötüsü de derdimin ne olduğunu bilmiyordum ve kafesdeki kuş gibi çırpınıyordum... Cahilliğin baş tacı hocalardan da birşey çıkmayınca kaldık ortada… Bir gün eşimin araştırıp vajinismus hastası olduğumu ve Ankara‘ da tedavisi var demesiyle yeni bir umutlu gün başladı… Önceleri hasta değilim diye çığlık atsam da sonda kabullenmiştim.

İnternette araştırınca karşıma Yasemin hocam çıktı ve tedavi için Ankara ‘ya geldik. İlk günümü hatırlıyorum nasıl stresliydim dokunsan ağlar gibi çaresiz oturdum kanepede… Ama o Dilek ablam yok mu nasıl da sakinleştirdi beni hemen… Kendisi dünya tatlısı biri ve sayesinde umutla hocamın odasına girdim.

Yasemin hocam… Hayatımı borçlu olduğum insan… bana o kadar güzel davrandı ki stresli geldiğim yerden güle oynaya çıktım ve tedavim başladı… Artık tedavim eğlenceli hal bile almaya da başlamıştı… Yasemin hocamın desteği ve sayesinde 1 hafta sonrasında eşimle kavuşmuştuk…. Durmadan ağlıyor sevinçten ne yapacağımı bilmiyordum artık utanmayacağım diye çığlıklar atıyordum…

Hocam sayesinde tüm o kötü gerdek hikayeleri gömdüm ve sayesinde hiç kanamayan,ağrı vermeyen zevkli bir gerdek hikayem oluştu. Şimdi eski benim durumumda olan arkadaşlara sesleniyorum; Vajinismus tedavisi olan bir rahatsızlık ve eğer hocama güvenirseniz bu rahatsızlığı kesinlikle ama kesinlikle yenebilirsiniz. Yasemin Hocamın tam sağlıklı ve bol moralli tedavisini ve Dilek ablamın neşeli, sıcak ,pozitif hoşsohbetini simdi hiç kimseye söyleyemeyebilirim ama ilerde kızım olursa uzun uzun anlatacağım.

Sevgilerle sizi çok seven sayenizde tam baştan oluşan ben…
Yazı da harf ve kelime yanlisligi olursa mahzur görün, Türkçem o kadar da iyi değil….

Rumuz: Yeniden Doğmak


Yeniden Doğmak…


Evlenmeden önce; 2,5 senelik zorlu bir flört hayatımız oldu. Zorlu diyorum çünkü; toplum içinde bir araya gelmemiz iş statümüzden dolayı imkansızdı. Biz de insanlardan uzak, bazen evde, bazense akşamları arabada gezerek, evleneceğimiz günün hayalini kuruyorduk. Ben flört döneminde, birleşmenin gerçekleşmesini çok istiyordum, ancak eşim buna şiddetle karşı çıktı, ön sevişmeden öteye geçmedik, tenlerimiz buluştuğunda hep daha ileriye gitmek istiyordum, eşime dokunmak ve O’nun bana dokunması, bana çok büyük mutluluk ve heyecan veriyordu. Yaşadığımız şeyler sıradanlıktan uzak olduğu kadar keyifliydi de…Bununla birlikte evlenince herşeyin çok daha güzel olacağını bekliyorduk. Memleketlerimiz farklı olduğundan iki düğün yapmamız gerekti, bu sebeple iki düğün arasındaki ayrılık bizi epey yıprattı, ikimiz içinde stresli zamanlardı. Gerginlikten dolayı adetim erken gerçekleşti ve aksilik bu ya, bu da balayı zamanına denk geldi.

Hastalığımın bitmesini dört gözle bekliyorduk. Hastalığım bittiğinde balayının son iki günündeydik. Küçük bir birleşme denememiz oldu, ancak başarılı olamadık, düğün stresine ve yorgunluğa bağladık. Eve dönünce tekrar deneme kararı aldık. Ben, cinsellik konusunda çok tecrübesizdim (hatta sevişme esnasında eşim bana “odun gibisin” bile demişti). Eşimin birleşme konusunda daha önce deneyimleri olmuştu, O’na göre birleşme gayet kolay ve doğal bir durumdu. Aslında ben de böyle düşünüyordum ta ki başarısız denemeler üst üste gelmeye başlayıncaya kadar. Her şey normal giderken, birleşme anı geldiğinde bacaklarım kasılıyor, nefesim daralıyor, ölecekmişim gibi hissediyordum. Eşime bu durumu söylediğimde “Geçer canım, biz denemeye devam edelim” yanıtını alıyordum. Her denememizde yol katettiğimizi düşünüyor, “bak bugün şunu da yaptık, yarın şu da olur” gibi bahanelerle kendimizi avutuyorduk. İşin açıkçası; çok ta kötü bir cinsellik hayatımız yoktu, ikimiz de ilişki sonunda sürtünme ya da oral yolla boşalıyorduk. Ama kafamızda tam birleşme olmadığı duygusu, ilişki sonrasında üzülmemize, moralimizin bozulmasına sebep oluyordu. Psikolojim dibe vurmuştu. Çok sık ağlamaya başlamıştım. Her şeyi doğru yaptığımızı düşündüğümüzden, “bize büyü yaptılar” sonucuna vardık ve hocaya gittik. Sonuç yine olumsuzdu, hoca bizde böyle bir büyü olmadığını söyledi. Biz denemeye devam ettik, hep başarısızlık, Allah’ım benim suçum neydi? Her şeyi kolaylıkla başarabilen ben bunu nasıl becerememiştim? Etrafımdaki ufak tefek kadınlar bile bunu başarırken, ben neden yapamıyordum? Evlilik süresi ilerledikçe, aileler ve arkadaş çevremiz “hani nerde çocuk” sorularını sıklaştırmaya başladı. Biz de çareyi yalan söylemekte buluyor, “düşünmüyoruz, henüz erken, hazır değiliz, biraz daha hayatımızı yaşayalım” gibi bahaneler uyduruyorduk. İçimde fırtınalar kopuyordu, intiharı bile düşündüğüm zamanlar oldu, eşime istersen “benden ayrılabilirsin” dediğim bile olmuştu, ama eşim her zaman yanımdaydı ve beni teselli etmekten hiç vazgeçmedi. Tek sırdaşım oydu.

Evliliğimizin dördüncü senesi dolmuştu, ancak birleşme konusunda hiçbir gelişme yoktu. Problem nerede diye sormaya başladığımız ve bilimsel yollarla halletmemiz gerektiği kararını aldığımız zaman da bu zamandı. Nasip kısmet diyerek olmayacağı belliydi. Bu işlerde uzman bir devlet hastanesi psikoloğuna eşimle birlikte gittik. Psikoloğumu sevmiştim, ve ağlayarak herşeyimi anlatabiliyordum. Psikoloğumuz vajinismus teşhisini koymuştu. Biraz daha rahattım, ikinci sırdaşım olmuştu. Bu sorunun çözüleceğine inanıyordum. Doktorumun önerilerini eşimle birlikte yerine getiriyorduk. Ama parmak egzersizlerini yapamıyordum, bu moral bozukluğuyla 1 ay kadar ara verdik. Sonrasında, tekrar gitmeye karar verdiğimizde, doktorumuzun başka bir şehre tayininin çıktığı haberini aldık. Kapılar bizim için kapanmıştı, kendimizi lanetlenmiş gibi hissediyorduk. Artık sevişmeler de eskisi kadar heyecanlı değildi. Evliliğimizin beşinci yılını doldurmuştuk, artık çıldırmak üzereydim, vajinismusu yenmeliydim, internetten sürekli makaleler okuyor, çeşitli vajinismus uzmanlarıyla eşimi görüştürüyordum. Kendim, uzmanlarla suçluluk duygusuyla konuşamıyordum, gözlerimden yaş akıyordu. Nihayet o gün geldi çattı ve bir websitesinde bir fotoğraf gördüm, Yasemin Yıldız yazıyordu altında, içime bir sıcaklık düştü, kendisini araştırmaya başladım, yorumlarda asistanı Dilek hanım ve hocam hakkında çok güzel şeyler yazıyordu, “sadece ben değilmişim” dedim ve eşime “haydi ara canım, bu defa olacak” dedim. Dilek hanım’la görüştük ve randevuyu aldık. Yasemin hocamla ilk buluşmada kalbim küt küt atıyordu, çok heyecanlıydım. İlk seanstan sonra, hayatım bir anda değişmiş, o 5,5 seneyi bir anda unutuvermiştim. Hocamızın dediklerini eşimle birlikte harfiyen yerine getirdik. İşte olmuştu, Yasemin hocam “artık deneyebilirsiniz canım” demişti bana. Eşime kavuşmayı iple çekiyordum. İnanılmazdı, sorun çözülmüştü, artık yapabiliyordum, adeta YENİDEN DOĞMUŞTUM. Bunca sene neden bu kadar bekledik diye hala hayıflandığımız olur sevişme sonrasında.

Bizim bu duyguları yaşamamıza vesile oldukları için iyilik meleği Yasemin hocama ve abla sıcaklığıyla beni saran Dilek ablama sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sizi çok seviyorum, sırada anne olmak var hayırlısıyla…

Rumuz: Duvar Kayboldu


Hep Bir Sonraki Gün, Bir Sonraki Deneme Dedik


Ben, hikayeme kısaca en baştan başlamak istiyorum. Belki birçok insanın hayal ettiklerini yaşıyordum. Muhteşem bir tanışma, harika bir flört dönemi, ardından gelen güzel bir nişanlılık dönemi ve de hayallerimdeki gibi bir hatta iki düğünle evlilik… Tüm hayallerim gerçekleşti derken, ilk gece yaşadığım kabus… Tamamen kendimi eşime teslim etmek isterken, her şeyin bir anda mahvolması, kendimi eşime teslim edemememin hayal kırıklığı… Aslında, mahvoldu diye düşünmemiştim ilk başta, eşim de ben de bu durumun düğün yorgunluğundan olduğunu düşünmüştük. Bir sonraki gün olacağından hiç şüphem yoktu. Bir sonraki gün tekrar denedik ve aynı hayal kırıklığı… Sonrasında bir sonraki gün, bir sonraki gün bir sonraki gün diye diye, bir buçuk ayı devirdik. Her seferinde eşimi itmeler, bacağımı kapatmalar, vücudumun kaskatı olması, ağlama nöbetleri ve içimde hissettiğim o “ duvar “… Her seferinde eşimin içimde büyüyen o “ duvara” çarptığını hissettikçe yaşadığım acı ve yanmayla asla ilişkiye giremeyeceğim hissine kapıldım. Bir buçuk ayda abartısız olarak söylemeliyim ki, yüzlerce kez aynı hissi ve ümitsizliği yaşadım. Bunun ardından gelen eşimle yaşadığımız tartışmalar ve evliliğimde hep bir şeylerin eksik olduğu hissi, bende sinir harpleri yaşattı.

Hiçbir şeyden keyif alamıyordum ve aklımın bir köşesinde hep bu sorun vardı. Ben de birçok insan gibi yaşadığım bu sıkıntı hakkında, internetten araştırma yapmaya başladım ve karşılaştığım tek kelime “ VAJİNİSMUS “ oldu. Başta kesinlikle kabul etmedim, çünkü birçok insanın özeneceği derecede eğitimli bir insandım.

Ekonomik durum, yaş durumu ve eğitim durumu fark etmeksizin, herkesin kolayca yapabildiği bir şeyi yapamamayı asla kendime konduramadım. Eşim; her seferinde doktora götürmeyi teklif etti ve ben hep reddettim. Her seferinde, kendi kendime halledebileceğimi söyledim ve hatta birçok kez “ hadi hazırım bu sefer olacak, yapabileceğim “ diye diye bir buçuk ay geçmişti. Bir buçuk ay birçoğunuza kısa gelebilir. Fakat bende açtığı yaralar çok daha derindi. Bir akşam, eşimin doktor teklifini kabul ettim. Eşim, internetteki araştırmaları sonucu, bu konuda üstad kabul edilen, Dr. Yasemin YILDIZ’ a gitmeyi bana önerdi. Ben de hocamı araştırdım ve kendisinin birçok TV programında yaptığı konuşmaları izledim.

Hocamın kariyeri beni zaten fazlasıyla ikna etmişti. Bu sayfadaki yazıları okuduğumda ise, “ yok artık, nasıl yani? Yalnızca birkaç seans, %100 tedavi, olamaz “ dedim. Bu kadar kolay olabileceğine ve benim bu kadar kısa bir sürede iyileşebileceğime inancım yoktu. Fakat doktora gitmeyi kabul etmiştim artık. Bir sonraki gün aradım ve ön görüşme için randevu aldım. Ön görüşmeye gittiğimde hissettiğim güveni inanın tarif edemem. Ben ikna olmuştum ve seanslara başlayacaktım. İlk seansa gittiğimde hocama olan güvenim de kendime olan güvenim de kat be kat arttı. Fakat benim için dönüm noktası olan seans ikinci seanstı. Zihnimi ne kadar da çok yalan yanlış hurafe bilgilerle doldurduğumu ve vücudumu aslında hiç tanımadığımı farkettim. Her seans sonrası kendimi çok daha iyi hissediyordum ve iyileşebileceğime inancım tamdı.

Hocamın verdiği ödevleri eşimle beraber eğlenceli bir şekle dönüştürerek, harfiyen uyguladım. Bir haftalık seans sonucu hocam artık hazır olduğumu ve yapabileceğimi söyledi. O akşam, hiçbir acı, yanma, “duvar” hissetmeden kolayca ilişkiye girebildim. Rüya gibiydi benim için. İlk yaptığım şey, gözyaşları içinde hocama mesaj atmak oldu. Ve sonrasında gerçek bir balayına gittik.

Yasemin hocam “ benim elimde sihirli bir değnek yok” dese de, konuşması, verdiği güven, tecrübesi, hastaya yaklaşımı ve bilimsel tekniği aslında hocamın “sihirli değneği” idi. Canım hocam; hakkınızı nasıl öderim bilmiyorum ama inanın emeğinizin değerinde hiçbir karşılık olamaz. Cinselliğe bakış açım, hayata bakış açım tamamen değişti. Sayenizde evliliğim olması gereken boyuta ulaştı. Bu hikayeyi okuyanlar; ben bu sayfayı okuduğumda bana umut olmuştu, umarım size de umut olur.

İnternetten gereksiz bilgileri okuyup ta başkalarının hikayelerinde kendinizi bulup, “ acaba ben de vajinismus muyum yoksa vajina darlığı vb. başka bir sorunum mu var, “ ya da “ aa bak ben de bu yok, demek ki ben hasta değilim” vb. milyonlarca durumu kendinize mal edip te kendinizi yıpratmayın. Doktora gitmekten, yardım almaktan asla kaçmayın. Belki ben birçok kişiye göre kısa sayılabilecek bir sürede doktora gittim. Fakat; şimdiki aklım olsa, sorunumu anladığım anda ertesi gün hocama giderdim. % 100 tedavi garantisi olan bu hastalık için kapı kapı dolaşıp, ne kendinizi ne eşinizi ne de evliliğinizi yıpratın. Kesinlikle doktora gitmeyi ertelemeyin.

Hocama bir kez daha sonsuz teşekkür ediyorum. Hocamın dünyalar tatlısı asistanı Dilek ablam her seans öncesi güzel karşılayışların, güler yüzün ve hoş sohbetin için çok teşekkür ederim. İyi ki sizlerle yolum kesişti ve kapı kapı gezip umutsuzluğa kapılmadan en doğru adresi buldum.

Veeee.. Tabii ki sevgili eşim. Her zaman olduğu gibi bana umut olduğun için, cesaret olduğun için ve en çok da yol arkadaşım olduğun için sana çok teşekkür ederim. İyi ki hayatımdasın ve artık tarif edemeyeceğimiz kadar mutluyuz. SENİ ÇOK SEVİYORUM YOL ARKADAŞIM !

Op. Dr. Yasemin Yıldız

Siz de vajinismusu yenebilir ve başarı hikayenizi bizimle paylaşabilirsiniz. Unutmayınız, vajinismus tedavisi %100 olan bir durumdur.

Muayenehanemizi arayarak ücretsiz ilk görüşme randevunuzu alabilirsiniz.

Ücretsiz Randevu ve Danışma Hattı:
0312 427 42 73